Hayattaki en dayanılmaz ve bizi en çok etkileyen şeyler genellikle hiç beklemediğimiz ve hazır olmadığımız zamanlarda meydana gelen istenmeyen olaylardır.
Bir sevdiğimizin kaybı, işimizi kaybetmek, sağlığımızı kaybetmek, bir sokak serserisinin saldırısına uğramak, bir afet yaşamak, eleştirilmek, servetimizi kaybetmek ve bunlara benzer beklenmedik kötü olaylar Senaca’nın (Ahlak Mektupları-91) dediği gibi bize çok ağır gelir. Şok, etkiyi güçlendirir. Bu nedenle bizim için hiçbir şey beklenmedik olmamalıdır. Bunu önceden düşünmeli ve sadece ne olduğunu değil ne olabileceğini de tahayyül etmek gerekmektedir. Stoa felsefesinde zihinsel provası yapılan şeyin gerçekleşmesi durumunda başa çıkma, dayanıklılık ve doğru düşünme yeteneğimizin artacağı kabul edilir.
Stoacı Olumsuzu Canlandırma Tekniği
Talihsizliklerle başa çıkmak için kendimizi önceden nasıl hazırlamamız gerektiği sorusu, bütün felsefe okullarının çözüm aradığı bir konu olmuştur. Bu konuda Stoacıların geliştirdiği olumsuzu canlandırma, en kötü durum senaryolarını görselleştirmeyi içeren güçlü bir araçtır. Bu, bizim için en önemli şeylere odaklandığımız bir Stoacı farkındalık biçimidir.
Olumsuz olayların etkisini azaltmaya yönelik bu yaklaşım “prameditatio malorum”; yani “gelecekteki sıkıntıların önceden tasarlanması” olarak bilinir. Olumsuz olayların meydana gelmeden önce zihinsel provasını yapmayı içerir. Bu teknik, aynı zamanda yazıda kullandığımız ismiyle isim babası olan William B. Irvine’nin Stoacığa giriş yapanların ilk öğrenmelerini tavsiye ettiği tekniktir.
Olumsuz canlandırmayı negatif düşünme ile karıştırmamalıyız. Negatif düşünme, zihninize giren sürekli, kontrolsüz ve özgüvenimize zarar veren olumsuz düşünce akışıdır. Stoacılık çerçevesinde olumsuz canlandırmanın amacı bizi gelecekte öngörülemeyen olaylara hazırlayarak mutluluğumuzun ve dinginliğimizin artırılması; bu mümkün değil ise başa çıkma becerimizin geliştirilmesidir. Günde bir-iki defa yapılması yeterlidir.
Olumsuzu canlandırma, insanları karamsarlığa sürüklemeyeceği gibi hayatı kanıksamalarını önleyeceği için başımıza gelenlerden ve sahip olduklarımızdan daha fazla keyif almamıza sebep olur.
Stoacılar, özellikle Seneca, hayatta neyin yanlış gidebileceğini görselleştirirseniz, bundan iki fayda elde edeceğinizi söyler:
Birincisi; hayatta zaten sahip olduklarınız için minnettarlık duyguları uyandırır.
İkincisi; psikolojik zindelik yaratır, yani başınıza kötü bir deneyim gelmeden önce güçlenmenize yardım eder.
Olumsuzu canlandırma tekniğini üç farklı amaç için kullanabiliriz: Yaşamın geçiciliğini hissetmek için, varlığı kanıksananları yeniden fark etmek için, güçlüklere hazırlanmak için olumsuzu canlandırma tekniği pratik edilebilir. Şimdi bunları tek tek ele alalım.
Stoa Felsefesinde Yaşamın Geçiciliğini Hissetmek İçin Olumsuzu Canlandırma Tekniği
Olumsuzu canlandırma, yaşamı daha değerli hale getirmek ve ondan keyif alma iradesini sürekli kılmak için şahane bir yöntemdir. Öyle insanlar vardır ki, güzel bir çiçek veya pencerenin pervazına konmuş bir kuş görse yüzlerinde müthiş bir gülümseme, kalplerinde kocaman bir neşe oluşur. Az ile memnun olmak onlara bahşedilmiş bir lütuftur. İşte Stoacılar böyle olmaya çalışır. Mutlu olabilmek için küçük sebepler ararlar. Bunu nasıl başarırlar: Yaşamın geçiciliğini hissetmek ve her güne yaşamın son günüymüş gibi bakmak için olumsuzu canlandırma tekniğini kullanarak…
Epiktetos, kendi ölümümüz üzerine düşünmemizi önerir. Seneca’da her günü son günümüzmüş gibi yaşamayı tavsiye eder. Gündelik hayat devam ederken arada durup sonsuza kadar yaşamayacağımızı, bugünün son günümüz olabileceğini düşünmek gerekir. Bu hayatta olmanın muhteşemliğini ve içine birçok etkinlik sığdırabileceğimiz bir güne sahip olabilmenin değerini anlamamızı sağlar. Bu geleceği planlamamak değildir; sahip olduğumuz günü en verimli şekilde kullanarak Stoacı erdeme ulaşmaktır.
Stoa Felsefesinde Varlığı Kanıksananların Olumsuz Canlandırılması Tekniği
Çok istediğimiz (Almak istediğimiz bir araba, işte bir terfi, bir evlat vb.) bir şeye sahip olduğumuz ilk anlarda duyduğumuz haz duygusu en yüksek seviyede iken zaman ilerledikçe bu duygu sıradanlaşır. Hazza alışma, hayattan aldığımız keyfi tüketme gücüne sahiptir. Bu nedenle varlığını kanıksadığımız şeyler hayatınızın alelade bir unsuruna dönüşürler ve bizler yeni hazların peşine düşeriz. Bu sarmalda her yeni girişim yaşamdan aldığımız hazzı daha da köreltme gücüne sahiptir.
Bu alışma ve kanıksama sürecinin önüne geçmek mutluluğumuzun devamını sağlayabilir. Sahip olduklarımızı kanıksamaktan kendimizi alıkoymak için önlem almamız gerekir. İşte Stoacı filozoflar hali hazırda sahip olduklarımızı arzulamamızı sağlayacak bir teknik olarak olumsuzu canlandırma tekniğini kullanmışlardır. Mutluluğu yakalamanın en kolay yolu elimizde olanı istemektir. Bu duyguyu sahip olduklarımızın olmadığı bir dünya tahayyül ederek ve onların olmadığı bir hayatın zihinsel provasını yaparak güçlendirebiliriz.
Stoa Felsefesinde Güçlüklere Hazırlanmak İçin Olumsuz Canlandırma Tekniği
Gelecekte yaşanabilecek kötü durumları prova etmek, bunların gerçekleşmesi halinde mücadele etme ve doğru karar verme yeteneğimizi keskinleştirir.
Umut etmek, gelecekte güzel şeylerin olacağını hayal etmek, hayatınızda anlık mutluluk kıvılcımları yaratmanın ve rahatlamanın kolay bir yoludur. Harekete geçmek ve istediğiniz değişiklikleri yaratmak yerine, işlerin daha iyi olacağını umarsınız. Umudunuz gerçek olmazsa yıkıcı etkisi büyük olur. Stoacılar umuda sarılmak yerine önlem almayı tercih ederler. Yaşamda hoş olmayan deneyimleri inkar etmezler, onları da kucaklarlar.
Özetle Stoacılar şöyle düşünür; işler iyi giderse ne ala, Tanrı’nın verdiği bu nimetin tadını çıkarmak lazım. Ama işler yolunda gitmezse Tanrı’ya şikayet etmek yerine, bunun planın bir parçası olduğunu bilerek bu duruma hazırlanmak gerekir. Ancak hazırlıklı olursak güçlüklerin içinden güçlenerek çıkıp kötülüğü iyiliğe çevirebiliriz. Bunu da olumsuzu canlandırma tekniğini kullanarak yapabiliriz.
Seneca bu uygulamayı her gün tekrarladı ve hayatına düzenli olarak bu mercekten baktı. Daha büyük yaşam amacından günlük planlarının ayrıntılarına kadar olumsuzu canlandırma tekniğinden faydalandı. Örneğin, bir gezi planlıyorsa, seyahatini etkileyebilecek her şeyi hayal ederdi. Geminin kalkacağı sabah bir fırtına olabilir, kaptan hastalanabilir veya gemi korsanlar tarafından saldırıya uğrayabilirdi. Bu zihniyetle Seneca herhangi bir aksamaya hazırdı.
Bunu en iyi askerler yapar. Askerler savaşın acımasızlığından ve belirsizliğinden barış zamanı prova ve eğitim yaparak kaçınmaya çalışırlar. Buna ek olarak savaş zamanında da her durumu kendi içinde değerlendirirler. Bir müfrezenin A noktasından B noktasına intikal ederek bir ikmal noktasını düşman saldırılarından korumak görevi aldığını düşünün. Müfreze komutanı askerlerine emir vermeden önce durumu tahlil eder; intikal ve koruma görevi esnasında karşılaşabileceği durumları tahayyül ederek gerekli hazırlıkları müfrezesine yaptırır; aynı zamanda kendisi de zihnen hazır olur. Bu durumlardan biri de intikal esnasında bir aracının mayına basması olabilir. Böyle bir durum meydana gelmesin diye istihkam unsurlarını görevlendirir; ayrıca mayın olabilecek alanları harita üzerinde tespit ederek bu bölgelerdeki hareket tarzlarını müfrezesine anlatır; zihinsel olarak prova ettirir. Buna rağmen mayına basılırsa yaralılara kimlerin müdahale edeceği, durumun nasıl rapor edileceği ve yaralıları hangi vasıtalarla ve nereye tahliye edileceği bilindiği için kargaşa ve zihin karışıklığının önüne geçilerek göreve devam edilir. İşte bu yaklaşım direnci artırarak işlerin yolunda gitmesine yardımcı olur. Askerler bunu uygularken, yalnızca yaşanabilecek ani şokların etkisini köreltmeyi değil, aynı zamanda görevin başarılması için gücün korunarak temponun (akışın) muhafaza edilmesini sağlamayı düşünürler.
Özetle Stoa Felsefesinde Olumsuzu Canlandırma Tekniği
Olumsuzu canlandırma tekniği stoa felsefesi özellikleri içinde en çok bilinen ve en fazla kullanılan tekniktir. Stoacılar, yaşamın sert gerçeklerine kendilerini hazırlayacak bir araç olarak olumsuzu canlandırma tekniğini geliştirdiler.
Olumsuzu canlandırma, her an başımıza gelebilecek kötü şeylerin zihinsel provasını yapmayı içerir. Basitçe, hayatta en çok değer verdiğiniz her şeyi kaybettiğinizi veya başınıza çok kötü olayların geldiğini hayal ederiz. Kötü şeyler asla olmasa bile, en iyisini planlamak ve en kötüsüne hazırlanmak akıllıcadır. Bizi dirençli ve daha güçlü yapar.
Stoacı filozoflar başkalarının talihsiz olduğunu düşündüğü olayları önceden düşünmekten korkmadılar. Aksine, her şeyden önce kendimize gelecekteki kötülüklerin kötülük olmadığını, çünkü bize bağlı olmadıklarını ve ahlakla ilgili olmadıklarını söylemek için onları sık sık düşünmemiz gerektiğini öğrendiler.
Faydalanılan Kaynaklar:
1.William B. Irvine’ nin Güzel Yaşam Kılavuzu (2022)
2.Donald Robertson’un Roma İmparatoru Gibi Düşünmek (2021)
3.David Fideler’in Seneca ile Kahvaltı (2022)
4.Epiktetos’un Düşünceler ve Konuşmalar (2020)
5.Seneca’nın Ahlak Mektupları (2020)
6.Massimo Pigliucci’nin Think Like A Stoic (2021)
7.Donald B.Grey’in Stoicism Book of Happiness (2020)
👍
Ellerinize sağlık