top of page
yesil_yazilar_logo

En Çok Okunanlar

Epiktetos'un Özgürlük Felsefesi

Güncelleme tarihi: 26 Şub

Epiktetos, (MS 55-135) köle olarak doğmuş, 40 yaşına kadar bir Roma asilzadesine hizmet etmiş Stoacı bir filozoftur. Hayatının büyük bir kısmını köle olarak geçirmesi, muhtemelen öğretilerinde özgürlük felsefesini işlemesine ve özgürlük kavramını farklı bir boyutta ele almasına neden olmuştur.

Günümüzde özgürlük dendiğinde daha ziyade kişinin başkalarına zarar vermeden, her istediğini kendi tercihlerine uygun olarak yapabilmesini anlıyoruz. Kişiye getirilebilecek kısıtlamalarda “başkalarının özgürlüğünü ve güvenliğini korumak” ilkesi tek ölçüdür. Modern çağ özgürlük kavramı dış unsurların bireyin üzerinde baskı kurmasını önlemeye yöneliktir.

Fakat Antik Çağ filozofları, özellikle de Epiktetos, özgürlük kavramını farklı bir şekilde ele alır. Ona göre özgürlük dış unsurlardan bağımsız, içsel bir durumdur. Onun yaşadığı çağda içsel özgürlük tek mümkün ve gerçek özgürlük anlayışı olarak görülür.

Epiktetos'un Özgürlük Felsefesi-Epiktetos resmi
Özgürlük filozofu Epiktetos: Özgürlük dış dünyada değil, içimizdedir.

Epiktetos’un özgürlük felsefesine göre kişi; iyi seçimler yaparak, arzularını sınırlayarak, korku ve endişeye sebebiyet vermeyecek şekilde doğaya uygun yaşayarak içsel özgürlüğe ulaşır. Aksi taktirde yasalar  önünde özgür bir efendi bile, içsel özgürlüğü kavramış bir köleden daha hazin bir durumdadır.  

Epiktetos özgür insanı, “Düşünceler ve Konuşmalar (Discourses)” eserinin dördüncü  cildinde,  “Özgürlüğe Dair” başlıklı yazısında tarif eder: 

"İstediği gibi yaşayan, zorlamalara ve engellemelere tabi olmayan, arzularına daima kavuşan ve kaçındıklarının peşine düşmeyen kişi daima özgürdür".

Epiktetos’un özgür insan tanımı özgürlüğün üç unsuruna vurgu yapar. Şimdi filozofun özgürlük felsefesi bağlamında bu unsurları tek tek ele alalım.

1. İstediği Gibi Yaşayan, Zorlamalara ve Engellere Tabi Olmayan Özgürdür.

Epiktetos’un özgürlük felsefesinin ilk unsuru, seçimlerde erdemi takip etmektir. O bir şeyi istemeden, zorlamayla yapmayı kölelik olarak görür.

Bir kişinin dış dünyanın zorlamalarına, engellemelerine karşı zayıf bir duruş sergilemesi, özgürlüğünü korumakta zaafa düşeceği, dolayısıyla iyi ve mutlu bir yaşama sahip olamayacağı anlamına gelir. 

Gerçek bir köle efendisinin her dileğini yerine getirir; çünkü efendisinin yasal olarak onu istediği gibi kullanma hakkı vardır. Epiktetos’a göre kendi isteği dışında bir başkasının arzularını yerine getiren biri de köledir; çünkü hassasiyetlerini suistimal ederek onu zorlayanın, yani efendisinin arzularını ve isteklerini yapar.

Hatta günümüzde halk arasında “ücretli kölelik” tabiri yaygın bir şekilde kullanılır. Bu tabir işverenin isteklerini hoşa gitmese dahi yapmak zorunda olmayı ifade eder.

Yetkili bir mevkide bulunduğunuz bir şirket veya kurumda, dürüst bir personeli işten çıkarmanız veya ülkenizi savunurken bir tehlikeyi önlemeniz için savunmasız insanlara zarar vermeniz istendiğinde;  eğer yapacağınız eylem sizin etik değerlerinize uymuyor ve bu nedenle yapmak istemiyor, ama yine de kendinizi talimatları yerine getirmekle yükümlü hissediyor ve söylenenleri isteksizce de olsa yapıyorsanız, Epiktetos sizi köle olarak adlandırır. Çünkü siz, bir mevki, şan, şöhret ya da (maaş, para vb.) maddi bir kazanç uğruna erdemli davranışı sergilemekten geri duruyor ve böylece başkalarının iradesine ram oluyorsunuz.

Epiktetos, küçük şeyler karşılığında bunu yapanları küçük köleler, büyük şeyler karşılığında yapanları ise büyük köleler olarak adlandırır.

Burada şu itiraz gelebilir: gerçek hayatta değerlerimize uymayan ve yapmak istemediğimiz birçok şeyi yapmak zorundayız; aksi taktirde itibarımız zedelenir, ailemize bakamayız, ya da toplumdan dışlanırız. 

Stoacılar bütün bu olumsuzlukları kötü erdemlere sahip olmaya yeğ tutarlar. Onlara göre iyi yaşam erdemli yaşamdır. Yani bilgelik (iyi ve kötünün bilgisine sahip olmak), cesaret, adalet ve ölçülülük gibi ilkeler rehberliğinde yaşamaktır. Eylemleriniz bilgelikten (basiret) yoksun, korku, adaletsizlik ve aşırılık içeriyorsa kazançınız ne olursa olsun özgür değilsiniz demektir.

Kısaca Epiktetos’un özgürlük felsefesi kapsamında özgürlüğün ilk unsuru, kişinin istediği gibi yaşayabilmesidir. Ancak bu, dış dünyadaki koşulların tamamen kişinin kontrolünde olması anlamına gelmez. Aksine, kişinin dış dünyadaki zorlamalara ve engellere rağmen içsel bir özgürlük durumunu koruyabilmesidir.

2. Arzularına Daima Kavuşan Özgürdür. 

Sokratik Okullar arzuları üç kategoriye ayırır. 

Doğal ve zorunlu arzular, yerine getirilmedikleri taktirde acıya sebep oldukları gibi giderilmezlerse ölüme de sebep olabilirler. Yemek, su, barınma gibi…

Doğal ama zorunlu olmayan arzular ise, yerine getirilmediğinde acıya sebep olmazlar. Fakat insanın doğasında olan ve karşılanmaları kolay arzulardır. Dostluk, aile, eş edinme, iyilik yapma arzusu gibi…

Son kategoride, doğal olmayan ve faydasız arzular yer alır. Bu arzular yerine getirilmediğinde bir kayba yol açmaz. Fakat bu arzuların peşinden koşmak aile ve dostlara ayıracağımız zamandan fedakarlık yapmak, çok çalışmak ve özgürlüğümüzü kaybetmek gibi zarar ve acılara sebep olabilir. Para kazanma, mücevher edinme, toplumsal statü, mevki, şan şöhret edinme arzusu gibi…

Epiktetos kolay ulaşılabilir ve yük getirmeyen arzularla yetinmemiz gerektiğini söyler. Fiziksel ihtiyaçları karşılamak, iyi dostluklar ve aileye sahip olmak, toplumsal sorumlulukları yerine getirmek yeterlidir. Mutlu olmanın yolu arzuları kolayca karşılayabilecek şekilde azaltmaktan geçer. 

Son kategoride bulunan arzuların peşinden koşmayı gereksiz ve aptalca bulur. Bu arzular insana mutluluk getirmez, dinginliğini bozar; daha da kötüsü, arzuların iplerini elinde bulunduran efendinin kuklası haline dönüştürür.

Dolayısıyla Epiktetos sade ve basit bir yaşamı içsel özgürlüğün ana unsuru olarak görür. Bir insanı özgür ve kendi kendisinin efendisi kılan eylem, başkalarına bağlı olan şeyleri arzulamaktan sakınmaktır. Epiktetos şöyle yazar:

“Sana ait olmayan, başkalarının elinde olan ve gelip geçici olan şeylere imrenirsen, köleliğe mahkum olursun”.

Yani, Epiktetos bireyi doğal ihtiyaçlarına odaklanmaya yönlendirir. Sade bir yaşam tarzı benimsemek, kişiyi özgürleştirdiği gibi daha doyurucu bir hayata götürür. Epiktetos’un özgürlük felsefesi, günümüz dünyasında rekabet ve aşırı tüketim kültürünün yarattığı tükenmişliğe karşı güçlü bir alternatif olarak görülebilir.

3. Kaçınması Gerekenlerin Pençesine Düşmeyen Özgürdür. 

Epiktetos’un özgürlük felsefesinin son unsuru korku ve üzüntü gibi duyguların pençesine düşmemektir.  

Epiktetos’a göre korku, olması beklenenlerden; üzüntü veya keder ise olanlardan kaynaklanır. Korku ve üzüntü başta olmak üzere olumsuz duygulardan kaçınmamız gerekir. 

Bu duygulardan kurtulmanın yolu kaderci bir tutum sergilemektir. Epiktetos bunu şu şekilde ifade eder: “Hayatımız güzel geçsin istiyorsak, olayların arzularımıza uymasını istemek yerine arzularımızı olaylara uydurmamız, yani olayların zaten oldukları gibi olmasını istememiz gerekir.”

Stoacılar insanı deterministik bir şekilde işleyen kozmik evrenin bir parçası olarak görürler. Olanlar, bizi olumsuz etkiliyor görünseler bile bütünün iyiliğinedir.  

Bu tam da Nietzsche’in “Amor Fati” dediği anlayıştır. Amor Fati, olanlara katlanmaktan daha fazlası; yani  onları sevip kabullenmektir.  

Epiktetos’a göre insanın özgür ve mutlu olması, ölçülü ve sade bir hayat sürmesinin yanında Doğa Tanrı’ya (Logos) bağlanmasıyla mümkündür. Doğaya ve doğadaki işleyişe, doğal gerçekliklere karşı olmak yerine, doğayla birlikte hareket etmek, doğanın işleyişine boyun eğmek ve ona uymak gerekir. 

Ona göre olanları olduğu gibi kabullenip başka türlü olmasını arzulamaktan kaçınmak, yani kaderci yaklaşım kişiyi korku, endişe ve üzüntüden bağımsız kılarak özgürleşmesini sağlar.

Kötü bir şey olacağı beklentisi, başarısızlık endişesi, hastalık veya ölüm korkusu gibi kaçınılması gereken olumsuz duyguların pençesine düşmeyenler içsel özgürlüklerini korurlar.

Marcus Aurelius da kaderin emirlerine boyun eğmezsek başımıza muhtemelen keder, öfke veya korku duyacağımız şeylerin geleceğini ve dinginliğimizin bölüneceğini söyler. Bundan kaçınmak için kaderin bizim için uygun gördüğü şartlara uyum sağlamamız ve etrafımıza topladığı insanları sevmek için elimizden geleni yapmamız gerekir. 

Epiktetos'un Özgürlük Felsefesi ve Modern Yaşam

Epiktetos'un özgürlük felsefesi, modern insana çok şey öğretebilir. Bunların başında stres, kaygı ve tatminsizlik duygusu karşısında uygun yöntemler ve çözümler sunar.

Örneğin, iş hayatında ilkeli davranışlar sergileyerek etkili liderlik özellikleri göstermek, arzuları kontrol ederek aşırı hırsın yol açacağı tahribattan kaçınmak ve başarısızlık halinde bu olguyu daha rahat kabullenip yeniden başlayacak cesareti içimizde bulmak gibi konularda bu felsefe bize yardımcı olabilir.

İçsel Özgürlük Çaba ve Emek İster

Epiktetos bir köleydi. Epiktetos belki de tam bu nedenden dolayı dış unsurlara bağlı olmayı bir kölelik olarak görür. Dış unsurlara bağlı olan biri onları kim kontrol ediyorsa onun kuklasıdır. 

Bu özgürlük felsefesi, modern insanın içinde bulunduğu tüketim toplumu tarafından nasıl köle haline getirildiğini açıkça gösterir.

Modern ekonomik ve sosyal sistemin hedonistik kültürü öne çıkarması, sonu gelmez ve gerçekte tatmin duygusunu körelten aşırı tüketim alışkanlıklarını özendirmesi içsel özgürlüğü imkansız hale getiren en büyük etkendir.

Özgür olmak isteyen modern insanın dış unsurların ne derece içimize sızdığının ve bilinçimize yayıldığının farkına varması içsel özgürleşme yolunda ipleri eline alması için ilk koşuldur. 

Bunu yüzde yüz başarmak çok zordur; ancak bu yolda çabalamak önemlidir. Bu, gerçek özgürlüğe giden yolda atılabilecek en önemli adımdır.

Huzurlu bir yaşama ve özgür iradeye ulaşmak isteyen herkes, Epiktetos’un özgürlük  felsefesinin ışığında kendi yolunu çizebilir. Özgürlük, dış dünyada değil, içimizdedir.


Faydalanılan Kaynaklar

*Epiktetos, (2020), Düşünceler ve Konuşmalar

1 Comment

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Guest
Feb 25
Rated 5 out of 5 stars.

👍🏻

Like

© 2024 Yeşil Yazılar - Tüm Hakları Saklıdır. İçerikler İzinsiz Kullanılamaz ve Çoğaltılamaz.

bottom of page